Almanya'daki
yurttaşlarımızın vatandaşlık başvurularına ilişkin açıklama
Almanya'daki
yurttaşlarımızın vatandaşlık başvurularına ilişkin açıklama
Almanya'daki yurttaşlarımızın vatandaşlık konusunda bazı
tereddütleri olduğu ve bu çerçevede 4112 sayılı Yasa ile,
vatandaşlığımızdan izinle ayrılanlara verilen belgenin
niteliği, amacı ve sağladığı yararlar konusunda bazı yanlış
değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.
Bu konuda herhangi bir
yanlış anlamayı önlemek ve vatandaşlarımızı aydınlatmak
bakımından, aşağıdaki bilgilerin duyurulmasında fayda mütalaa
edilmektedir.
Bir şahsin
vatandaşlığını terk ederek başka bir ülkenin vatandaşlığını
alması tamamen
kişisel bir tercihtir. Bu konuda herhangi bir zorlama veya
telkin söz konusu değildir.
Türk Hukuk Sistemi,
çifte vatandaşlığa olanak sağlamaktadır. Buna göre,
vatandaşlarımızın, vatandaşlıklarını muhafaza ederek, ayni
zamanda bir başka ülkenin vatandaşı olabilmeleri imkanı
mevcuttur.
Alman hukuku ise, tek
vatandaşlık ilkesini kabul etmektedir. Almanya'nın, kendi
tarihi koşulları içindeki gelişmelerden kaynaklanan ve herkes
için geçerli olan bu ilkenin benimsenmiş olması, Türk
vatandaşlarına karsı bir tutumdan değil, genel ve evrensel tek
bir vatandaşlık ilkesini esas almalarından kaynaklanmaktadır.
Burada devletler arasında herhangi bir ayrım söz konusu
değildir. Diğer bazı ülkelerde olduğu gibi, Almanya'da da tek
vatandaşlık yerine, çifte vatandaşlık ilkesinin benimsenmesini
savunanlar olmakla birlikte, bugün yürürlükte olan yasalar,
münhasıran tek vatandaşlık ilkesini öngörmektedir..
Almanya'nın bu konumunu da
dikkate alan Türk Hükümetleri, bir yandan vatandaşlarımızın
Alman hukuk sistemine uyumunu kolaylaştırmak, diğer yandan
Türk vatandaşlığını yitirmelerinin yaratabileceği sakınca ve
endişeleri giderebilmek için özel bir imkan sağlamıştır. 1995
yılında çıkarılan 4112 şayili Yasa bu güvencenin çerçevesini
oluşturmaktadır. Türk vatandaşlığından izinle ayrılan kişilere, 4112
şayili yasa uyarınca, siyasi haklar dışında
Türk vatandaşlığından kaynaklanan tüm haklarının saklı
tutulduğu ve güvence altına alındığına dair bir belge
düzenlenmektedir (eski Pembe Kart/
şimdi Mavi Kart).
Bu belgeyle,
doğumla Türk
vatandaşlığını kazanmış olup da, sonradan Bakanlar Kurulundan
çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını
kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçılarının, Türkiye'de;
ve bunun gibi konularda
Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam
etmeleri hükme bağlanmıştır. Türkiye'de tüm kurumlarımız
nezrinde geçerliliği sağlanmış olan bu belge hamili
şahısların, Türkiye'deki hak ve menfaatleri, söz konusu Yasa
kapsamında tam olarak güvenceye alinmiş olup,
vatandaşlarımızın endişesini mucip herhangi bir durum
söz konusu değildir.
Bu belgeyi taşıyan
yurttaşlarımız aynen Türk vatandaşları gibi
ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal
iktisabı ile ferağı haklarına sahiptirler. Bu açıdan da
müsterih olmalıdırlar. Bu belgenin Türkiye'de tüm kurumlarımız
nezrinde geçerliliğini sağlamak üzere, gerekli önlemler
alinmiş olmakla beraber, çıkması muhtemel sorunlarda
Büyükelçiliğimiz ve Baskonsolosluklarimiz ilgililere yardımcı
olmaya hazırdır. Uygulamadan kaynaklanabilecek sorunlar
konusunda, Baskonsolosluklarimizin, bağlı Ataşeliklerimizin ve
öğretmenlerimizin, aydınlatma faaliyetlerini hızlandırmaları
yönünde çaba harcanacaktır. Ayrıca, vatandaşlık sorunları ile
ilgili olarak Baskonsolosluklarimiza müracaat edecek şahıslara
da, konuya ilişkin ayrıntılı bilgi verilecektir.
Türk
vatandaşlığından ayrılan tüm vatandaşlarımızın bu belgeyi
Başkonsolosluklardan
istemeleri önemle tavsiye olunur. Diğer taraftan, Türk
vatandaşlığından izinle çıkma sürecine ilişkin Türk
makamlarınca yürütülen işlemlerin süratlendirilmesi için
gerekli yasal ve idari tedbirler de ivedilikle yürürlüğe
sokulmaya çalışılacaktır.
Almanya'da yasayan
vatandaşlarımızın, hukuki ve idari açıdan güvenceli bir yasama
sahip olmaları Türkiye Cumhuriyeti'nin baslıca amacıdır. Bu
bağlamda, vatandaşlarımızın, kişisel bir tercih konusu olan
başka bir ülke vatandaşlığını kazanma yönündeki iradelerini,
mevcut yasal çerçeveyi de dikkate alarak şekillendirmeleri ve
bu yeni statülerini tehlikeye sokacak bir girişim içinde
bulunmamaları önem taşımaktadır. Türkiye olarak çifte
vatandaşlık ilkesinin evrensel bir kural olması yönündeki
görüş ve beklentimizi muhafaza etmekle birlikte, devletlerin
kendi iç meselelerini ilgilendiren hukuk sistemlerine tam bir
saygı içinde olduğumuz da muhakkaktır. Pek çok vatandaşımızın
kalıcı olarak varlığını sürdürdüğü Almanya'da her zaman
yasalara uygun davrandığı da bir gerçektir. Bu itibarla,
vatandaşlık konusunun Türk ve Alman yasaları ışığında sorunlu
bir konu olmaktan çıkarılması Almanya'daki Türk toplumunun
geleceği açısından önem taşımaktadır.
Copyright © T.C.Berlin
Büyükelçiliği
|